1. (a) görünürde, görüş mesafesinde, (b) gözönünde, gözönüne/nazarı dikkate alınan, mütalâa edilen, plânlanmış.

    have something in view: bir şey hakkında bir plânı/niyeti olmak.
    He wants to find work, but he has nothing particular in view.
    keep something in view: bir şeyi gözönüne almak/gözönünde tutmak. (c) maksadıyla, niyetiyle. (d) umulan, beklenen.
niyetinde olmak Fiil
aklında bir şey olmak Fiil
sebebiyle, …'den dolayı, …'e binaen, … yüzünden.
dikkate alarak, dikkate alınarak Zarf
... karşısında Zarf
bu şartlar tahtında
… dikkate alındığında Zarf
bu olaylar karşısında
büyük mağazalarda teşhir edilmekte olmak Fiil
biriyle görüş birliğine varmış olmak Fiil
birisiyle görüş birliğine varmış olmak Fiil
birinin görüşüne hemencecik katılmak Fiil
gözönünde, alenen, açıkça, alenî olarak.
tam göz önünde.
...'in gözü önünde Zarf
bence Zarf
kendi görüşüme göre
kendi görüş üme göre
bizce Zarf
onlarca Zarf
sence Zarf
sizce Zarf
herkes tarafından görülmek Fiil